On beş yıl önce öğretim üyesi olarak görev yaptığım Ege üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümünün kapısından içeri bir beyefendi girdi. “Ben Şakir Sarıçay bu bölümden birileri ile görüşmek istiyorum” dedi. Ben de “görüşebileceğimizi” ifade ettikten sonra, kendisi ile Prof. Dr. Özer Kınık’ın odasında görüştük.
Bizlere gıda yayıncısı olduğunu, bu işi İzmir’de yaptığını ve bizlerden destek istediğini beyan etti. O sıralar ve de bu sıralar, gıda yayıncılığı ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara’da yapıldığı için böyle bir görevin İzmir’de ifa edilmesi gerçekten iyi bir şey olarak değerlendirildi tarafımızca.
O günden sonra devamlı görüşmeye başladık. Şakir Sarıçay’ı ve dergilerini tanıdıkça samimiyetimiz arttı. Sonraları birlikte bazı etkinlikler yapmaya başladık. Bunlar ağırlıklı olarak süt panel ve sempozyumlarıydı. Özellikle de her yıl Tire’de gerçekleştirdiğimiz “Tire Süt Sempozyum”ları.
Kolay iş değil etkinlik düzenlemek. Her işi en ince ayrıntısına kadar hesaplarsınız yine de eksiklikler olur ve bir sürü eleştiri alırsınız. Önemli olan bunlardan dersler çıkarmak.
Günümüzün en önemli sosyo-ekonomik etkenine sahip olan endüstrilerden birisi olarak kabul edilen gıda sektörü birçok alt dalları bünyesinde barındıran karmaşık bir faaliyet kolu olarak öne çıkıyor. Ve Türkiye’de de son yıllarda büyük bir gelişim gösteriyor.
Gıda konuları itibariyle, direk tüketiciyi ilgilendiriyor. Özellikle tüketici sağlığı burada çok önemli. Mutlaka doğru ve bilimsel bilgilerle donatılmalı. O nedenle aslında gıda yayıncılığı diğerleri gibi kolay bir iş değil. Sorumluluk gerektiren bir faaliyet kolu.
Gıda yayıncıları dahil tüm yayıncılar, bilim insanlarının yaptıkları araştırmaları kamu oyuna duyurmaları açısında da önemli bir görev üstleniyorlar. Yani kütüphanelerin tozlu raflarında, çalışmaların öylece kalmalarını engelliyorlar. Bu bir sosyal sorumluluk işi. Bir o kadar da emek gerektiren bir iş. Makale, reklam toplamak, baskıya girmek ve hepsinden önemlisi bütün bunları zamanla yarışarak yapmak.
Bu anlamda İzmir merkezli Food sektör dergisi çok iyi bir gelişim gösterdi. Yıllar içerisinde artan ivmesiyle, Ankara ve İstanbul ile yarışır hale geldi.
Önemli bir misyonu üstlenen ve 15. yılını kutlayan Food Sektör dergisine daha nice 15 yıllı yayın hayatı diliyorum.