Dünya nüfusu her geçen gün daha da artıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Dairesinin verilerine göre 1955 yılında dünyada 2,8 milyar insan yaşıyordu. 2022'de bu rakam 8 milyara ulaştı. Birleşmiş Milletler Nüfus Dairesi'nin tahminlerine göre ise dünya 2050 yılında yaklaşık 9,7 milyar insanı taşıyacak.
Dünya Nüfusu
1955 – 2,8 Milyar
2022 – 8 Milyar
2050 – 9,7 Milyar
İklim krizinin etkilerine, doğal felaketlere, dünyayı kasıp kavuran savaşlara, Covid 19 pandemisine, ekonomik krizlere, lojistik sorunlarına ve tüm olumsuzluklara rağmen dünya nüfusu artmaya devam ediyor.
Bu noktada azalan bir veri de var.
Üretim yapan çiftçi sayısı tüm dünyada hem azalıyor hem de yaşlanıyor.
Nüfusun bir çığ gibi arttığı, üretim yapan üretici sayısının da azaldığı ve yaşlandığı günümüzde ve gelecekte insanları nasıl besleyeceğiz önemli bir soru işareti.
İşte bu noktada akıllı tarım öne çıkıyor
Tarımsal üretimde gelişen akıllı teknolojiler sayesinde tarım sektörü de hızla gelişiyor. Artan gıda talebini sürdürülebilir ve verimli gıda üretimi karşılıyor. Tarım yavaş yavaş değişiyor ve gelişiyor. Tarım teknolojisi ile daha az zirai ilaç, daha az kimyasal gübre, daha az enerji, daha az su ve kaynak kullanılarak daha ucuza daha fazla gıda üretilebilecektir.
Tarım dünya üzerindeki tüm nüfusu besliyor. Tarımın doğal kaynaklar ve iklim üzerine de ciddi bir etkisi var. Günümüzün küresel tarım ve gıda endüstrisi, küresel CO2’e emisyonlarının %20'sinden fazlasından sorumludur. Sulama, tatlı su çekiminin %40'ını temsil etmektedir.
Sürdürülebilir bir dünya, kullanılabilir bir su ve gıda güvenliği tüm dünyanın ortak bir şekilde yaşadığı bir sorun. Her ne olursa olsun şu an için tarım teknolojileri bu sorunların çoğunun çözümü olarak karşımızda duruyor.
Doğanın öneminin ve suyun öneminin iyice arttığı günümüzde su kullanımı da tarımsal üretimdeki önemli konulardan biri. İşte bu noktada hem akıllı sulama sistemleri hem de iklimlendirme sistemleri giderek önemini arttırıyor.
Akıllı sulama sistemleri ve iklimlendirme sistemleri yağış ve nem durumuna göre sulama kararı verebilme olanağı sağlıyor ve buna göre ayarlanmış sistemle de sulama yapıyor. Yine iklimlendirme sistemi özellikle zirai don öncesi erken uyarı sistemi ile önlem alma imkanı sağlıyor. İşte bu noktada Manisa ili Salihli ilçesindeki üreticimiz bağlarda bu sistemleri kullanarak kendini avantajlı duruma çıkarıyor.
Her geçen gün gelişen drone teknolojisi çiftçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Teknolojinin de gelişmesi ile havadan görüntüleme teknolojisi çok daha etkin kullanılmaya başlamış durumda. Dron ile zirai ilaç atımı, dron ile bitki gelişimi takibi, dron ve görüntü işleme tabanlı tanıma sistemleri ile bitki çeşidinin tanımı ile hastalık ve zararlı teşhisi kullanımları üreticilerimiz tarafından kullanılmakta.
Arazilerde drone ile ilaçlama ve gübreleme yapmak dozaj olarak düşük pestisit/gübre kullanımı sağlıyor. Ayrıca direkt bitkiye atıldığı için daha etkin bir ilaçlama/gübreleme olanağı da sağlamış oluyor. Bu sayede de ilaç ve gübre maliyetlerinde %20-40 civarında azalma meydana geliyor. Ayrıca traktörle araziye girilmediği için ürünler zarar görmüyor, gereksiz toprak sıkışması önlenmiş oluyor, yakıt masrafları azalıyor ve traktör tekerleği ile gelebilecek zararlı bulaşma riskleri de azalıyor.
Örneğin İzmir ili Menemen ilçesindeki bir üreticimiz tüm tarlalarında zirai ilaç atımını dron ile yapmakta hatta bölgedeki diğer çiftçilerin de zirai ilaçlamasını yaparak bu işten para da kazanmaktadır.
Tarımsal üretimde kullanılan Dron
Otomatik dümenleme sistemi de giderek yaygınlaşan teknolojilerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu sistem kullanılan yakıtta, zirai ilaçlamada ve kimyasal gübrelemede % 10-20 tasarruf sağlıyor. %10-20 arasında verim artışına neden oluyor. Arazilerde atlamayı ve üst üste binmeleri en aza indirmektedir. Tarla sürümünde yanılma payını en düşük şekilde ayarlar, Ayrıca toprak sıkıştırmasını en aza indirger ve bu sayede su ve minerallerin verimli kullanılmasını sağlar.
Aydın ili Söke ilçesindeki bir üreticimiz traktörüne taktırdığı uydu bağlantısı ve görüntü işleme teknolojisi ile pamuk tarlasında sıra üzerine milim kaymadan ve sıra atlamadan tohum ekimini yapmakta. Hem işçilikten, hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de tohum ve toprak kaybını en aza indiriyor. Ayrıca o ekime ait tüm verileri de bulut sisteminde depoluyor gerektiği zaman da o bilgileri kullanabiliyor. Bu şekilde tüm işlemlerin kayıt altına alınması da sağlanmış oluyor.
Uydu bağlantısı ile sıra üzeri pamuk tohumu ekimi
Özellikle ihracatçı firmalar, büyük gıda toptancıları ve marketleri tedarik zincirlerinin izlenebilirliği için “Blockchain” sisteminden ve bulut teknolojisinden faydalanmaya başlamış durumda. Tarım ve gıda sektöründeki tedarik zincirleri karmaşık izlenebilirliğe sahip bir ortamdır. Çok sayıda paydaş, veri ve aşama çok fazla zorluk çıkarır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için verilerden bilgi derleme, yönetme ve anlam çıkarma yeteneği karar vermede elimizde büyük güç olarak var olur.
Yapay zekanın da desteğini alarak ve verilerin gücü ile süreçler daha iyi optimize edilerek mahsul yönetimi geliştirilecek. Böylece hem maliyetler azaltılmış olacak hem de iyileştirilmiş modelleme teknikleri öne çıkmış olacak.
Yine bu süreçte “Dijital Mahsül Danışmanları” öne çıkacak.
Uzaktan algılama metodu da aslında bunun güzel bir örneği. Uzaktan algılama yöntemi ile üretim alanı ve ürün rekoltesi tahmini çalışmaları ürünlerin geleceği açısından çok önemli bir teknolojik gelişmedir. İşte bu noktada İzmir Ticaret Borsası Ege Üniversitesi ile birlikte çok uzun yıllardan beri Ege Bölgesinde pamuk ekili alanlarını ve ürün rekoltesini uydu görüntüleri kullanarak belirlenmektedir. Ege bölgesindeki pamuk üreticileri ve pamuk ticareti yapan firmalar bu sayede neredeyse % 99’lara yaklaşan doğru tahmin verisi ile çalışmalarını yapmakta gelecek projeksiyonlarını belirlemektedirler.
Pamuk için uzaktan algılama örneği
Önümüzdeki sürecin önemli trendlerinden biri de “Dijital İkiz” kavramı. Dijital İkiz trendinin yakın gelecekte tarım sektöründe iyice benimsenmesi öngörülüyor. Dijital ikiz, gerçek bir fiziksel ürünün, sistemin veya sürecin dijital modeli veya sanal temsilidir.
“Dijital İkiz; gerçek dünyadaki nesnelerin, sistemlerin veya süreçlerin dijital modellerini oluşturmak için yapay zeka (AI), nesnelerin interneti (IoT), metaveri ve sanal ve artırılmış gerçeklik (VR/AR) gibi fikirleri birleştirir. Bu modeller daha sonra, gerçek dünyada deney yapmanın maliyetinin çok altında bir maliyetle, ikizlenen şey üzerindeki etkiyi incelemek için değişkenleri ayarlamak için kullanılabilir.”
Tarım sektörü iş gücü yoğun bir sektör olduğu için makineleşme ve otomasyon artık çok önemli. Özellikle hasat işlemleri sektörün en yoğun iş gücü harcanan alanları. İzmir ili Menemen ilçesindeki bir üreticimiz pamuk tarlasında pamuk toplama makinesi kullanıyor. Hem pamuğunu topluyor hem de balyalıyor. Bu işlemede üreticiler arasında yumurtlama deniyor.
Pamuk toplama makinası
Son dönemlerdeki mobil uygulamalar ve aplikasyonlar ile üreticiler üretim sezonu boyunca pek çok bilgiyi haber alıyor ve ona göre üretimlerini devam ettiriyor. Üretim sezonunu boyunca arazi hazırlığı, tohum ekimi, budama, ilaçlama ve gübreleme, su kullanımı, mazot kullanımı, çiçeklenme, meyve oluşumu, hasat zamanı ve elde edilen verim gibi hem işlemleri hem de uygulamaları kaydedebiliyor. Bu da üretim maliyetini çıkarma açısından, gelirimizi daha doğru belirleme açısından, izlenebilirlik açısından ve verilerin sonraki zamanlarda kullanımı açısından çok önem arz ediyor.
Ülkemizde pek çok üretici şu an bu aplikasyonlardan kullanmakta.
Tarımın en önemli gücü sürdürülebilir gıda üretimi. Bunu da tarım teknolojisi ile desteklemek zorundayız. Artık yapay zekanın en faal şekilde sektöre dahil edilmesi gerekiyor. Günümüz kuşağına yapay zeka kuşağı dersek gençleri sektöre çekmek adına da bu gelişmeler önemli. Yaş ortalaması 50 ve üstü olan çiftçilerin gençleştirilmesi dönüşümünü sağlamak için gerçekten önemli. Zorlu koşulların fazla olduğu, bedensel gücün yoğun olduğu, maliyetlerin yüksek olduğu bu noktada teknolojiyi ve yapay zekayı dahil etmek artık olmazsa olmazlarımızdan.
Tüm bu teknolojiler ve yapay zeka bizim ülkemizde üretildiğinde hem daha ucuz hem de daha verimli bir hal almış olacak. Bu amaçla da çok fazla çalışma mevcut. Bunlardan biri İzmir Tarım Teknoloji Merkezi.
İzmir Tarım Teknoloji Merkezi (İTTM), İzmir Ticaret Borsası öncülüğünde, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ve pek çok kurum ortaklığında, İzmir Kalkınma Ajansı güdümüyle hayata geçirilen tarımı teknoloji ile buluşturmayı hedefleyen bir projedir.
İzmir Tarım Teknoloji Merkezi, tarımda bilişim teknolojileri kullanılarak üretilmiş veya üretilecek ürün ve hizmetlerin (akıllı tarım uygulamalarının) gerçek yaşam ortamında, gerçek kullanıcılar ve ürünler üzerinde test edilebileceği ve geliştirilebileceği tematik ve açık bir inovasyon ortamıdır.
İTTM’nin amacı, tarımı sürdürülebilir, rekabetçi ve verimli hale getirmek için bilgi ve iletişim sektörünün tarıma daha güçlü katılımını, entegrasyonunu ve tarımın dijital dönüşümünü desteklemeyi amaçlayan, tarım girişimciliği ekosistemini hayata geçirmektir.
Yerli ve milli teknoloji ile ülkemiz tarım sektöründe daha verimli, ekonomide daha güçlü olacaktır.
Tarım ve gıda her geçen gün önemini artırıyor. Artık dünyanın en önemli sektörlerinin başında yer alıyor. Böyle olunca da özellikle tarım teknolojileri ve tarım sanayisine yönelik beklentiler ve trendler de herkesin üzerinde çok durduğu konular oldu.