Zirai don tarımımızı çok ciddi anlamda etkiledi. Paramız olsa bile meyve-sebze bulamama durumumuz dahi olabilecektir. Zaten zor alabildiğimiz meyve sebze don olayından sonra daha da pahalanacaktır. Bunun yanında çiftçimizin önümüzdeki sene ekememesi de gündeme gelebilecektir. Peki herkesin dilinde olan Zirai don nedir ve nasıl oluşur? Bunu kısaca izah etmek gerekirse:
Zirai don, hava sıcaklığının 0°C'nin altına düşmesiyle bitkilerin zarar görmesine neden olan bir hava olayıdır. Bu durumda bitkilerin hücre içindeki suyu donar ve hücre yapıları bozulur. Sonuç olarak, bitkinin büyümesi durur, yaprakları ve meyveleri zarar görür, hatta bazı durumlarda tamamen ölmesine yol açabilir.
Fakat zirai donun oluşmasının en büyük nedeni ise havanın sıfırın altına düşüp bitkilerin eksi dereceleri görmesi değildir. Özellikle hava eksiye düştüğünde ertesi günün sabahı yağmur yağarsa veya karlar ve don yavaş yavaş erirse zirai don olmaz. Bitki eksi dereceyi gördüğü akşamın ertesi günü sabahı güneş açarsa don aniden çözülür. Buda bitkinin içindeki donmuş suyu aniden çözerek hücre yapısını bozar. O zaman zirai don olayı gerçekleşir.
Şu anki durumumuz ile ilgili bazı örnekler vermek gerekirse:
Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 85'inin karşılandığı Malatya'da akşam saatlerinde etkili olan kar yağışının ardından yaşanan zirai don kent ekonomisinin de belkemiği olan kayısıyı vurdu. Tablo çok vahim. Yıllık 500 milyon dolar üzerinde gelir elde ettiğimiz kayısının tamamını kaybettik.
Karaman'da çiçek açan milyonlarca elma ağacını don vurdu. 16 milyonun üzerindeki ağaç sayısı ile Türkiye'de birinci durumda olan Karaman, yılda ürettiği 500 bin ton elma ile de ikinci sırada yer alıyor.
Tomurcuklanan ve çiçek açma dönemine giren ceviz ağaçlarının dalları donla birlikte karardı. Oğuzlar Ceviz Üreticileri Tarımsal Birliği Başkanı Oğuz Hantal, "Meyve ve cevizde bir tane bile kurtulan ağacımız yoktur. Geçim kaynağı ceviz olan ilçemiz bu sene komple zarara uğramıştır" dedi.
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde üretilen Ulukale dutunu don vurdu.
Uşak'ta zirai don nedeniyle 74 bin 439 alanda üretim yapılan badem, ceviz, kayısı, erik, üzüm ve vişne ağaçlarında büyük oranda zararın oluştuğu belirtildi.
Denizli'nin Pamukkale, Güney ve Çal ilçelerinde elma, kayısı ve üzüm bahçelerinde soğuk hava nedeniyle zararlar oluştu.
Bursa Mudanya’da üzüm bağları ve şeftali ağaçlarında büyük kayıplar var
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde zirai don, elma başta olmak üzere üzüm ve Trabzon hurmasını etkiledi.
Yalova'da zirai dondan Altınova ilçesi ağırlıklı olmak üzere ilk verilere göre kivi, erik ve Trabzon hurması etkilendi.
Zirai don, Aksaray'da domates ve biber seralarıyla ekimi yapılan ayçiçeği ve şeker pancarını etkiledi.
Türkiye'nin önde gelen ceviz üretim merkezlerinden Kırşehir'in Kaman ilçesi ile bölgede bulunan ceviz bahçeleri zirai dondan etkilendi.
Adapazarı Pamukova, Geyve ve Taraklı ilçelerinde, "Özellikle üzüm, erik, ayva, şeftali, cevizde zarar büyük. Fındıklar da zarar gördü.
Rize'de nisan ayında etkili olan kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle çay bahçeleri zarar gördü. Çayı bulmakta bile güçlük çekebiliriz.
Kahramanmaraş İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, il genelinde elma, ayva, ceviz, badem, kayısı, Antep fıstığı, kiraz, üzüm ve zeytin ürünleri zirai dondan etkilendi.
Erzincan kent merkezi ile Üzümlü ilçesinde kayısı ve kiraz, Kemaliye ilçesinde ceviz, badem ve üzüm ile bazı sebze fideleri, Tercan ilçesinde meyve ağaçları ve hububat alanları, Kemah ilçesinde ceviz, kayısı başta olmak üzere bazı meyve türleri, Refahiye ilçesinde kayısı, kiraz ve erik ağaçları, Çayırlı ilçesinde vişne bahçeleri ve İliç ilçesinde kayısı, ceviz, armut, kiraz, badem, yulaf zirai dondan etkilendi.
Erzurum'da zirai dondan arpa ve kayısının etkilendiği öğrenildi.
Niğde’de patates.
Konya’da erken ekilen şekerpancarı, meyve bahçeleri şeklinde özetlenebilir.
Manisa’da Akhisar – Saruhanlı – Turgutlu ve Manisa merkezde yaklaşık % 90 civarında hasar var. Kuru üzümcü şu an bitmiş durumda. Seneye kuru üzüm fiyatları altınla yarışacak. Üzümde üç göz vardı. Yeni sürgün ilk gözler dondan dolayı yandı. Bir kısmı tekrar sürgün verecektir. Yalnız yaklaşık % 40 civarında yenilenme olabilecektir. Üzümde çok büyük bir kayıp var. Ortalama üzümde % 60 üretim kaybı olarak bakılabilir. Salihli ve Alaşehir daha az hasarlı. Bu oran % 40 civarında.
Giresun’da fındık kar altında kar erimeden net sonuçlar çıkmaz. Güneş görürse don zararı olur. Karadeniz’de ciddi olarak fındık zararı % 80 -90 arası. Fındığın önümüzdeki sezon 400,- TL’ye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.
Buradan özellikle yola çıkarak tarım sigortalarının önemini vurgulamak gerekmektedir. Bir örnek vermek gerekirse İzmir’de Tariş Üzüm Birliği’ne 2 günde 2.000 civarında ihbar gelmiş. Bu dosyaların 3.500’u geçmesi bekleniyor.
Tarsim fiyatları çok yüksek olduğundan herkes tarım sigortası yaptıramıyor. Ancak büyük çiftçiler yaptırabiliyor. Fiyatların geri çekilerek küçük üreticilerinde mutlaka ödeyebilecekleri şekilde fiyat ayarlaması yapılmalıdır.
Tarsim üzümde yasa gereği ürünün % 10’nu muaf tutuyor. Kalan % 90’nın da % 10 nu kesiyor. Yaklaşık % 81’ni ödüyor. Burada sorun normalde hasar tespiti yapıldıktan sonra ödeme hasattan sonra yapılıyordu. Yalnız bu durumda hasat sonunun beklenmemesi gerekmektedir.
EN ÖNEMLİSİ İSE FİYAT BELİRLEMELERİ YÜZÜNDEN ÜRETİCİNİN ZARARI DAHA DA BÜYÜMEKTEDİR. TARSİM HASAR TESPİTİ YAPARKEN ÜRETİCİNİN ZARARINI BÜYÜTMEMESİ İÇİN ENFLASYONA ENDEKSLİ BİR UYGULAMAYA DÖNEMSİ SİGORTAYI DAHA CAZİP HALE GETİRECEKTİR.
ÖZELLİKLE DOĞAL AFET İLAN EDİLMELİ BU BÖLGELERDE.
ZİRAAT BANKASINA BORÇLAR ERTELENMELİDİR. FAİZLERDE DÜZENLEME YAPILMALIDIR.
ÇİFTÇİLERİMİZ YALNIZ BIRAKILMAMALIDIR. ÇÖZÜM İTHALAT YAPMAK YERİNE ÇİFTÇİLERİMİZE MAZOT, GÜBRE ve TOHUM DESTEĞİ VERİLMELİDİR.
Benim aklıma gelen çözüm önerileri bunlardır. Çiftçilerimizi toprağa küstürmemeliyiz. Macron’un bir sözü ile yazımı bağlamak isterim; “Dünyayı bekleyen en büyük tehlikelerden biri gıda savaşıdır”. Tarımımızı bitirirsek ülkemizi kalkındırmamız söz konusu değildir.