Erkan SARICAN
Ziraat Mühendisi
erksarican@hotmail.com
Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden yıllarda yaşanan dönüşüm fırtınası en hızlı şekilde tarım alanında esti. Bu dönüşüm için umut vardı. Bu umutla güç kaynakları bilime olan inanç, cesaret sayesinde Cumhuriyetimizin ilk yıllarında büyük bir atılım gerçekleştirildi. Cumhuriyet ekonomisinin merkezine oturtulan tarımdı.
Atatürk ileriyi gören ve tarımın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan büyük bir liderdi. 1930'lu yıllarda İtalya’dan getirilip Mersin, Antalya ve Ege’nin bazı bölgelerine aşılanan portakallar sayesinde; İskenderun Demir Çelik fabrikası, Nazilli Basma fabrikası, Kayseri Sümerbank tekstil fabrikası, Şişecam fabrikası, Aliağa rafinerisi ve daha bir çok fabrika RUSLAR tarafından yapıldı. Parası portakal ile ödendi.
Türk sanayisinin omurgasını oluşturan bu hayati tesisler sayesinde, hem binlerce insanımız iş buldu, hem de Türkiye milyarlarca dolarlık ithalattan kurtulundu, dışarıya olan bağımlılık azaltıldı. Bunların karşılığında bir lira bile ödenmedi. Hepsinin parası, sebzeyle meyveyle narenciyeyle ödendi.
Ülkemizde planlı bitki ıslahı çalışmaları Cumhuriyet’in ilanından sonra-1925 yılından itibaren- tohum ıslah istasyonlarının kurulması ile başlamıştır. 1928 yılında Ankara’da kurulan Umum Ziraat Laboratuvarı, 1930 yılında Tohum Islah İstasyonuna, 1936 yılında da deneme yapma yetkisi de verilerek Tohum Islah ve Deneme İstasyonuna dönüştürülmüştür. 1963 yılında "308 sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanun’un çıkarılmasıyla ülkemiz tohumluk üretiminde yeni bir dönem başlamıştır. 2004 yılında “Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin 5042 sayılı Kanun” ve 2006 yılında “5553 sayılı Tohumculuk Kanunu” yürürlüğe girmiştir. 2008 yılından itibaren özel sektörün yeniden yapılanması 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu kapsamında büyük ölçüde tamamlanmıştır. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak 1996 üretim sezonunda 110.000 ton, 2002 üretim sezonunda 145.000 ton, 2006 üretim sezonunda 371.000 ton olarak gerçekleşen sertifikalı tohumluk üretim miktarı ve dağıtımı, 2020 üretim sezonunda 1.241.000 ton üretim miktarına ulaşmıştır.
Sektörde öne çıkan tür grupları dikkate alındığında, hububat türünde 425, sebzede 221, patateste 159 ve endüstri bitkilerinde 146 şirketin faaliyet gösterdiği görülmektedir. Şirketlerin %93,4’ü yerli sermayeye sahiptir.(2017 verileri). Tohum ıslahı uzmanı Dr. Mirza Gökgöl’ün 1930’larda yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de tam 18.000 buğday tipi olduğunu tespit etmiş. Şimdi bunların kaçı varlığını sürdürüyor, bilinmemekte. WWF’nin “Buğday Raporu”na göre ise bugün “Anadolu toprakları 23 yabani buğday türüne ve 400’den fazla kültüre alınmış buğday çeşidine ev sahipliği yapmakta” olduğu rapor edilmiştir.
Tohumculuğun kısa bir özetini yaptıktan sonra Ata Tohumunun önemini vurgulamak gerekmektedir. Günümüzde gerçekten tarımın temel girdilerinden biri tohumdur. Hibrid tohumlar üretim maliyetine büyük bir yük getirmektedir. Ata tohumu ile tekrar tohum ede edilebilme şansının olması üreticinin maliyetlerinde ciddi bir ekonomi sağlamaktadır.
Ata tohumu, genetiği değiştirilmemiş bir tohum olması nedeniyle DNA dizisi doğaldır. Nesilden nesile aktarılabilme özelliğine sahip atalık tohumlar, verimli ve sürdürülebilir özellik taşır. Her kuşakta orijinal durumunu koruyabilmektedir. Bulunduğu ülkenin iklimi ve toprağına uygun koşullarda, yüzyıllar boyunca aynı şekilde yetiştirilen tohumlar o bölgenin yerel tohumlarını oluşturmaktadır. Ata tohumu ekilir, büyütülür ve olgunlaşma dönemi geldiğinde bazı bitkiler, gelecek sezon kullanmak için tohumluk olarak ayrılmaktadır. Mahsuller, Anadolu çiftçilerinin ektikleri doğal ve katkısız ürünlerden elde edilir.
Bunlardan bir kaçını ele alırsak. Sivas’ta 8 yıl önce harabe halindeki bir binanın enkazında bir avuç bulunan Anadolu’da kaybolduğu düşünülen ata tohum Habeş buğdayı olduğu anlaşıldı. Asırlardır enkazda olduğu düşünülen tanelerin, günümüz buğday çeşitlerine göre protein değerinin daha yüksek ve hastalıklara kaşı daha dirençli olduğu görüldü. Zara Sanayici ve İş Adamları Derneği ve Zara Vakfı tohumlara sahip çıktı.
Çimlendirilebilen tohumlar ekilerek, tohum miktarı artırıldı. Elde edilen tüm tohumlar ekilerek 8 yılda 350 dönüm alana yayıldı. Bir avuç buğday tohumu ile başlayan çalışmada, 8 yılın sonunda tohum miktarı yaklaşık 70 tona çıkartılabildi. Geçmişi MÖ 6 bin yılına dek uzanan Eskişehir’in İnönü ilçesi yakınlarındaki Kanlıtaş Höyüğü’nde 8 bin yıllık tohumlar bulundu. Alandaki toprağın suda yüzdürülmesi tekniğiyle ortaya çıkarılan 660 tohumun tahıllara ait olduğu tespit edildi.
Norik Höyük’te baraj suları altında kalacak bölgede buğday tohumlarına rastlandı. Tohumların 4500 yıllık olduğu anlaşıldı. Demir ve Tunç çağlarına ait depo yapıları göze çarptı. Bu yapılardaki çanak ve çömlekler incelendiğinde ise karbonize olmuş tohum kalıntıları bulundu. Tohumlar, ayrıntılı inceleme için TÜBİTAK’a gönderildi. Bu çalışma sonucu Norik Höyük’te bulunan buğday tohumlarının 4500 yıllık olduğu anlaşıldı.
Takas şenliği için Gödence Köyü'nün eski muhtarı Halil İbrahim Özgören de, “bir zamanlar buralarda hep bu buğday ekilirdi” diyerek, kendisinin artık ekmekten vazgeçtiği, sadece hayvanları için çok küçük bir miktarda devam ettirdiği karakılçık buğdayını getirir. Tohum satışının yasak olduğu için, önümüzdeki yıllarda karakılçık buğdayını belediye alım garantisi vererek ektiriyor. Seferihisar Belediyesi’ne ait e-ticaret sitelerinde en çok satılan ürünlerden biri olan Ata Ekmeği’nin unu olan Karakılçık Buğdayının hasadı ilk olarak Turgut Köyü’ndeki belediyeye ait altmış dönümlük tarlada başladı,
Sertifikalı tohum satışının mümkün kılan bir tohum yasamız var. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışma bütün belediyelere örnek olmalıdır. Karakılçık buğdayının ekilmesini sağlamak adına belediye alım garantisi vermektedir. Buda Karakılçık buğdayının gelişmesine ciddi katkıda bulunmaktadır. Kısa sürede Karakılçık buğday tohumunun da sertifikalandırma şansı vardır. Sertifikasız tohumların satışı yasak, fakat sertifikasız tohumdan üretilen ürünün satışı serbest.
5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun yalnızca ‘yeni’ çeşitleri kapsayan bir kanundur. Bir çeşidin yeni kabul edilebilmesi için geriye dönük bir yıldan daha yakın bir zamanda ticarete sunulmuş olması gerekir. Dolayısıyla yıllardır geleneksel olarak ülkemizde varolan çeşitler ‘yeni’ olmadığı için kanun kapsamı dışında tutulmaktadır. Bu da Ata tohumlarımızın önünü açmaktadır. Bu doğru bilinen yanlışlardan biridir. Yalnız burada ata tohumlarımızın kanunda yer aldığı gibi geriye dönük bir yıldan fazla piyasada olması gerekmektedir. Bu da belediyelerin ve üretici birliklerinin desteği sağlanabilecektir. Buna en güzel örnek İzmir Büyük Şehir Belediyesidir.
2017 yılında Türkiye’nin en büyük market zincirlerinden biri ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ile imzaladığı işbirliği çerçevesinde "Yerli Tohum-Taze Mahsul" projesini Bursa'da başlattı. Küçük üreticilerin desteklenmesi amacıyla yola çıkan projeye göre, Zincir marketin Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri desteği kapsamında yüzde 100 sertifikalı yerli tohumla yetiştirilecek ürünleri sözleşmeli çiftçilerden satın alması ve yerli tohumlardan yetiştirilmiş ürünleri tüketiciyle buluşturması sağlandı. Bu proje kapsamında 50 çeşit yaş meyve ve sebzenin ülke genelinde “Üretici Örgütü Belgesi” sahibi 344 kooperatif vasıtasıyla yapıldı. Bu proje sonunda: En uygun koşullarda reyonlara taşınan ürünlerde ürün kaybı da minimuma indirilerek yaklaşık yüzde 40'ı bulan atıkların önüne geçilmesi sağlandı. Bu çok ciddi bir çalışmadır. Bu gibi örneklerin çoğalması gerekmektedir.
Ayrıca Türkiye tamamen dışa bağımlı bir ülke değildir. 2006 üretim sezonunda 47 milyon Amerikan doları olarak gerçekleşen ihracat miktarı, 2020 üretim sezonunda 162 milyon Amerikan doları seviyesine ulaşmıştır. 2006 üretim sezonunda 106 milyon Amerikan doları olan ithalat, 2020 üretim sezonunda 199 milyon Amerikan doları seviyelerine çıkıştır. İhracatın ithalatı karşılama oranı (%) 2006 üretim sezonunda %44 düzeyinde, 2020 üretim sezonunda ise %81 düzeyinde gerçekleştirildiği belirlenmiştir. 2020 yılı tohum ithalat değerinin en önemli kalemini %55 ile sebze tohumu oluştururken, bunu %14 ile hibrit mısır, % 8 ile patates, %6 ile ayçiçeği, %5,6 ile şekerpancarı izlemekte ve kalan %11,4’ünü ise diğer çeşitler oluşturmaktadır.
Doğru bilinen yanlışlardan biri de İsrail tohumları konusundadır. Türkiye bugün İsrail'den 12 milyon dolarlık tohum alıyor. Ama aynı zamanda, Fransa'dan da 27 milyon dolarlık tohum alınıyor. Peru'dan da 12 milyon dolarlık tohum ithalatı yapılıyor. Fakat kimse Peru veya Fransız tohumu demiyor.
Çiftçilerimizin her yıl sertifikalı tohum almak yerine kendi ürettikleri mahsulden ayıracakları tohumu ekebilme özgürlüğü de düşünüldüğünde bu miktar ülkemiz ihtiyaçlarının çok önemli bir bölümünü karşılamaktadır. Yerli tohumlar da sertifika alabildikleri için ‘sertifikalı’ yerli tohum kullanan çiftçilerin devlet desteğinden faydalanmaları mümkün. Dolası ile ülkemiz tohum konusunda çok ciddi bir yol almıştır. Umarım önümüzdeki yıllarda da daha iyiye gidecektir.
Kaynakça;
- Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü(TİGEM) 2020 Tohumculuk Sektör Raporu
- WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İstanbul, Türkiye, Eylül 2016 Türkiye’nin Buğday Atlası
- Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü(TİGEM) 2018 Tohumculuk Sektör Politika Belgesi
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2106115
- https://www.kuveytturk.com.tr/blog/yasam/ata-mirasimiz-atalik-tohum
- https://www.getmidas.com/blog/ata-tohumu-nedir/
- http://seferihisar.bel.tr/karakilcik-hasadi-basladi/
- https://www.tarimorman.gov.tr/BUGEM/Belgeler/Duyurular/Tohumda%20doğru%20bilinen%20yanlışlar.pdf
- https://teyit.org/dosya/tohum-dosyasi-iv-yerli-tohum-kullanmak-suc-mu
- https://www.ensonhaber.com/ekonomi/sivasta-bulunan-bir-avuc-ata-tohumu-70-ton-urun-verdi
- https://www.atatohum.com.tr
- https://wwftr.awsassets.panda.org/downloads/turkiye_nin_buday_atlas_web.pdf?6140/turkiyeninbugdayatlasi
- https://www.tarlasera.com/haber-11823-turkiye-tariminin-miladi-1923
- https://www.cumhuriyet.edu.tr/haber/8900-13-bin-yillik-bugdayin-ilk-hasadi-yapildi
- http://www.turktarim.gov.tr/Haber/585/gen-bankalarinda-100-binin-uzerinde-tohum-ornegi-