Süt; hayvansal protein, istihdam, damak tadı demektir. Üreticisiyle, tüketicisiyle, tedarikçi ve sanayicisiyle süt sektörü gerçek anlamda büyük bir sektör olduğunu her zaman hissettirmiştir.
Süt ve süt mamullerinin toplumun, özellikle çocuk ve kadınların, beslenmesindeki değerini akıldan çıkarmamak gerekir. Süt tarih boyunca her alanda geniş bir yer almıştır. Dünya’da ve ülkemizde bilinen çok sayıda ünlü yöresel peynirler süt sayesinde ortaya çıkmıştır.
Süt kutsal kitaplarda yer almış, rivayete göre bir şehre adını vermiştir. Halep şehrinin adını sütten aldığı söylenmektedir. Süt ayetinde yani Nahl suresinde “taklit edilmesi mümkün olmayan bir mucize” olarak nitelendirilmiş. Nahl suresi 66’ıncı ayet dışında, Yusuf 49, Muminun 21, Yasin 73, Muhammed 15’inci ayetlerde de sütten söz edilmiştir.
Nereden bakılırsa bakılsın süt çok değerli bir gıdadır
Süt elde ettiğimiz çiftlik hayvanları aynı zamanda kırmızı et üretimindeki ilk basamağı oluşturmaktadır. Süt hayvancılığı kırmızı etin canlı materyali için de gereklidir.
Geçtiğimiz yıl süt üretenler zor günler geçirdiler. Özellikle inek sahiplerinden bu zor günlere dayanamayanlar ineklerini kestirmek zorunda kaldılar. İneklerden bir miktarının “fazla” olduğu bu şekilde anlaşıldı.
Kesilen inekler yüzünden, kalanlar kıymete bindi. Şu anda canlı materyal yani inek, dana, düve, buzağı iyi fiyatlara alıcı buluyor ve çok aranıyor. Artık onlara daha iyi bakmalıyız.
Diğer yandan kesilen ineklerle birlikte birçok “rahim” de kaybettik. Gidenler gitti. Ama kalanlardan daha iyi döl verimi almamız lazım. Çünkü, erkek ve dişi olarak, doğacak olan tüm yavrulara ihtiyacımız var. O yüzden 2023 yılının en önemli konusu biyogüvenlik ve koruyucu hekimlik olacaktır. Kayıplara tahammülümüz yoktur. Döl, süt ve buzağı kayıpları ile karşı karşıya kalmayacağımız bereketli bir yıl diliyorum.