1898 yılında Çoban Mustafa’nın Oğlu Ali Osman ile Gölmarmara’da başlayan et sektöründeki serüven bugün 4. Kuşan Ercan Gök ile Akhisar’da devam ediyor. Gölmarmara’dan Akhisar’a göç eden 3. Kuşaktan Kasap Hüseyin ürettiği et ve ürünleri ile kısa sürede kendini kabul ettirdi.
Akhisar’da sevilen ve sayılan bir kasap haline gelen Kasap Hüseyin 1972 yılında girdiği finansman sıkıntısı ile zor zamanlar yaşamasına rağmen yedi yaşındaki oğlu Ercan Gök’ü yanına alarak et ve köftenin sırlarını kendisine öğretti.
Şu an dördüncü kuşaktan Ercan Gök beyin yürüttüğü işletme Nar-ı Beyaz adıyla 11 şubeye ulaşmış bulunuyor. Akhisar ilçesinin İzmir tarafından girişinde yer alan Nar-ı Beyaz seyahat edenlerin uğrak yeri haline geldi. Özel usullerle hazırlanan köfte ve sucuklardan tatmak isteyenler Nar-ı Beyaz’da mutlaka mola veriyor.
Özel formüllü köfte
Köftelerinin ve et ürünlerinin lezzetini soranlara meslek sırrı cevabı veren Nar-ı Beyaz İşletmeleri sahibi ve Genel Müdürü Ercan Gök; “Et ürünlerimizde iddialıyız. Köftemiz ve diğer ürünlerimizin üzerine başka tat tanımıyoruz. Ürünlerimizi özel bir işlemden geçiriyoruz. Bu özel işlemi rahmetli babam bana öğretti, ben de oğluma öğrettim. Onun haricinde bu lezzeti oluşturacak formülü bilen ve yapacak kimse yoktur. Böylece nesilden nesile taşıyacağımız bir lezzet sırrımız oluşmuştur. Etler mamul olmadan önce bizzat kendim üretim bölümümüze girerek özel işlemi yapmaktayım. Müşterilerimiz bu lezzetimizi bildiği için buradan köfte yemeden geçmezler. Ürünlerimizde hiçbir katkı maddesi yoktur. Köftemiz sadece soğan ve tuz ve özel işlemimizden ibarettir.”dedi.
“Franchising veriyoruz”
Köftelerimizin lezzetini bilen yatırımcılar Nar-ı Beyaz’dan bayilik istemeye başladılar diyen Ercan gök; “Son yıllarda gelen yoğun talep ile birlikte Franchising sistemi ile yeni restaurantlarımızı açtık. Şuan 11 adet franchise’imiz bulunuyor. Hedefimiz 20 adet Franchise vermektir. Franchise şartlarımız oldukça uygundur. Franchise bedeli olarak 25 bin TL talep ediyoruz. Bunun yanında restaurant kurulumu ve malzemeleri için de 50 bin TL gibi bir rakam gerekiyor. Toplam 75 bin TL ye sistem kurulmuş oluyor. Sistemimizde restaurantın yanında tüm ürünlerimizin satışı da yapılabiliyor. Özel soslarımız ve açık büfe salatamız ile müşterilerimize taze ürünler sunuyoruz.”şeklinde konuştu.
“Hijyene önem veriyoruz”
Gıda işletmelerinde en önemli şey temizlik ve hijyendir diyen Ercan Gök; “Temizlik ve hijyen konularını bilmeyenler bu işlere hiç girmesin. Biz geleneksel yöntemlerle ürettiğimiz et ürünlerimizi kendimiz nasıl tüketiyorsak, aynı şekilde müşterilerimizin de o şekilde tüketmesini istiyoruz. Bugün HACCP veya ISO 22000 belgeleri alıp da hijyenik olmayan pek çok işletme bu belgeleri görüntü için kullanmaktadır. Biz hijyenin ne olduğunu bilen ve uygulayan bir firmayız. En büyük güvencemiz müşterilerimizdir. Bir defa gelip sonra tekrar geliyorsa insanlar biz doğru yoldayız demektir. Ürünlerimize güveniyoruz.”dedi.
“Private label ürünler üretiyoruz”
Nar-ı Beyaz olarak Private label ürünler de üretiyoruz diyen Gök; “Bazı marketlerle Private Label olarak da çalışıyoruz. Marketin kendi markası ile bizim ürünlerden üretiyoruz. Bu da o marketin satışlarını artırıyor. Çünkü bizim ürünlerin girdiği her market veya mağaza diğer ürünlerinin de satışının arttığını belirtiyor. Yani bizim ürünler lokomotif sürükleyici etkisi yapıyor. Ürünlerimize güveniyoruz, onun için satış pazarlama için özel bir çaba sarf etmiyoruz. Kaliteyi arayan bizi mutlaka buluyor.”dedi.
Şu an 5. Kuşak oğlu ile birlikte Nar-ı Beyaz’ı bir marka haline getiren Ercan Gök, 6. ve 7 kuşaklara iyi bir miras bırakmanın güveni içerisinde lezzet sunmaya devam ediyor