Gıda güvenliği kavramının önemine de değinen Demir, “Ukrayna ve Rusya’nın tahıl ve diğer gıda ürünlerini dünya pazarlarına sunması için imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması, bu güvenliğe katkı sunan, tahılın yeterli miktarda dünyaya dağılımını sağlayan yegane unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Ukrayna ve Rusya’nın tahıl ve diğer gıda ürünlerini Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırabilmesi için imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın durdurulmasıyla birlikte, Türkiye’de sektörün lider un üreticisi Eksun Gıda’dan önemli açıklamalar geldi. Yıllık 600 bin ton un üretim kapasitesine sahip dev şirketin Genel Müdürü Ahmet Demir, konuşmasında dünyadaki gıda güvenliğinin önemine dikkat çekti.
Konuyu değerlendiren Demir, “Son yıllarda yaşanan politik ve sosyal gelişmeler ile Covid-19 sürecinin doğurduğu sonuçlar, gıda güvenliğinin önemini daha iyi anlamamızı sağladı. Özellikle insanların hayatlarını idame ettirebilmeleri adına, tarım sektörünün devamlılığı hayati önem taşıyor. Bu önemi hem savaşlar hem de salgın hastalıklar döneminde daha iyi anlıyoruz. Başta BM olmak üzere yayınlanan küresel gıda raporlarında, gıdaya ulaşamayan milyonlarca insanın var olması, bu önemin altını bir kez daha çiziyor” dedi.
Dünyanın tahıl ambarı
Dünyanın tahıl ambarı olarak bilinen Rusya-Ukrayna bölgelerinde yaşanan savaşın ise insan güvenliğiyle birlikte gıda güvenliğini de beraberinde getirdiğini ifade eden Demir, “Ukrayna ve Rusya’nın tahıl ve diğer gıda ürünlerini dünya pazarlarına sunması için imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması ise bu güvenliği sağlayan, tahılın yeterli dağılımına katkı sunan yegane unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada bu ticaretin yeterli miktar ve hacimlerde devam etmesi için koridorun açık olması önemli” dedi.
Yeryüzünün mevcut buğday stoğu 1 yıldan fazla, 2 yıldan azdır
Demir, tahıl üretiminin devamlılığının esas olduğunun da altını çizdiği açıklamalarında, “Konuyu ayrıca sürdürülebilirlik açsından da ele aldığımızda, karşımıza sürekli üretilebilir olması gereken bir ürün görüyoruz. Küresel açıdan baktığımızda, gıdaya ulaşamayan birçok ülke ve insanı göz önüne alırsak buğday üretiminin sürekliliğinin gıda güvenliği kapsamında elzem olduğunu görürüz. Dünya bize her yıl hasat zamanı tahıl ürünlerini veriyor. Ancak küresel olarak üretimin durduğunu düşündüğümüzde, dünyanın mevcut stoğu 1 yıldan fazla, 2 yıldan ise azdır. Yani buğday spekülatif bir ürün değildir. Dolayısıyla dünyayı uzun süreler idame edilebilecek kritik stoklar bulunmuyor. Ancak elbette yakın zamanda panik yapacak bir durum görünmemekle birlikte, küresel tahıl ticareti akışının sağlıklı bir biçimde yapılmasında önemli bir rol oynayan tahıl koridorunun açık kalmasını önemsiyoruz” şeklinde konuştu.