1976 yılında kurulan İzmir Soğuk Hava Tesisleri AŞ, İzmir Çamdibi’nde ve limana en yakın endüstriyel soğuk hava tesisi olarak hizmet veriyor.
Kırk yıla yakındır soğuk hava deposu olarak hizveren bir tesis olduklarını söyleyen İzmir Soğuk Hava Tesisleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Levent Özdoğan; “Tesislerimiz 1976’dan bu yana yapılan tadilatlarla günümüze kadar gelmiş bir işletmedir. Ege Bölgesinde 50 tonluk bir volümü tek seferde şoklayabilme, -40 derecede soğutabilme kabiliyetine sahip tek tesistir. Özellikle tarım ihracatçılarının çalışması gereken bir tesistir. Çünkü ihraç ürünlerinde, organik ürünlerde özellikte incirde zirai ilaç kullanmıyoruz. Dolayısıyla içerisindeki küçük böceklerin -40 derecede şoklanarak yok edilmesi gerekiyor. İhracatı destekleyen bir tesisiz.”dedi.
Et ürünleri şoklama ve saklama belgelerine sahip
Ege Bölgesinde et ürünlerinin şoklama ve saklama belgelerine sahip tesis olarak hizmet verdiklerini belirten Levent Özdoğan; “Etin saklanabilmesi için -18 derecenin altında beklememesi gerekir. Eğer et 0 derecede geldiyse şoklamayla uzun kalacaktır. Et şoklandıktan sonra -18 derecede yıllarca saklanabilir. Bununla birlikte süt sektörünü de destekliyoruz. Özellikle peynir, yağ, kaymak, krema işiyle ilgilenen üreticilerin çözüm ortağıyız.”şeklinde konuştu.
“Sarma üretimi ile 400 kişiye istihdam sağlıyoruz”
Diğer işimizde sarma üretimidir diyen Özdoğan; “Sarma üretiminde çok değişik bir istihdam sağlayan emek yoğun bir model kullanıyoruz. Çünkü yapılan sarma, elde sarılan bir sarma. Dolayısıyla yaklaşık 400 tane evin dışında çalışamayacak bayana istihdam sağlıyoruz. Malzemeler hazırlanıp, görevli arkadaşlar tarafından evlere servis yapılıyor. Akşam sarılan sarmalar tartılarak alınıyor ve ücreti peşin olarak ödeniyor. Dışarıda çalışamayacak olan, bakmakla yükümlü olduğu kişiler, çocukları olan kadınlara istihdam sağlamış oluyoruz. Onlar için bir gelir kaynağı oluyor.
Üretim şirketimiz haricinde birde pazarlama şirketimiz var. Pazarlama şirketimiz İstanbul Mega Center’da. Kullandığımız ambalaj bir ay dayanırken, gazlarla vakumlu paketlerle raf ömrü uzatılıyor. Raf süresi uzadıkça pazarlamada rahat hareket etmiş oluyoruz. Bu arada Emir markasıyla Almanya, İtalya, Yunanistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Dubai’de ciddi anlama konserve sarma ihracatımız bulunuyor. İhracatta müşterinin talep ettiği markada yapıyoruz.
Ağırlıklı olarak Ortadoğu ve Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. Her bir sarmanın 11 ile 13 gram arasında gelmesi gerekiyor sarıldıktan ve piştikten sonra. Dolayısıyla yaprak temini çok önemli. Biz Ege Bölgesi yaprağındna çok Tokat bölgesi yaprağını tercih ediyoruz. Maliyetimizi arttırıyor fakat kaliteden ödün vermek istemiyoruz. Haziran ayında yıllık yaprak alımı şoklamayı Tokat bölgesinden yapıyoruz. Yıllık yaprak ihracatımız karşılıyoruz. Salamura kullanmak zorundayız. Ancak santrifüjlü yaprak yıkama makinelerinden tuzdan tamamen arınmış olarak kullanıma hazır hale getiriyoruz.”dedi.
“Üretiminde hijyen önemli”
Bütün sağlık sertifikalarımız vardır diyen Özdoğan; “Ürünlerimize her iki haftada bir laboratuvar testleri yapılıyor. Bu testler zorunlu olmamasına rağmen bizim için çok önemlidir. Kendimizi bunda zorunlu görüyoruz. Gıda üretiminde en önemli şart hijyen kurallarının sağlanmış olmasıdır. En hassas olduğumuz konular bunlardır. Sarmalarımızın hiçbirinde katkı ürünü kullanılmamaktadır. Bu ambalajlarımızın üzerinde de yazar. Yurt içinde İstanbul’da bazı kamu kurumlarına özellik ordu evleri çok iyi müşterilerimizdir. Yurt içinde yaygın bir satış ağımız var.”dedi.
“İnşaat projelerimiz de var”
Şu an iki inşaat projemiz devam ediyory diyen Lenevt Özdoğan; “Harmandalı ve Ayrancılar’da devam eden toplam 244 dairelik iki inşaatımız bulunuyor. Orada proje üstünden değil, bittikten sonra satışını planlıyoruz. Kendi öz kaynaklarımızla bitirip satmayı planladığımız bu iki projemiz devam ediyor. Bu güne kadar kamudan finansal bir destek almadık. Her şeyi tamamen öz kaynaklarımızla yaptık. Hiçbir teşvik kullanmıyoruz ve kamudan aldığımız herhangi bir destek yoktur.” dedi.