Mevcut laboratuvarları ile özellikle gıda analizinde pazar paylarının yüzde 10 olduğunun altını çizen Karapınar, 40 milyon dolarlık yatırım ile 3 yıl içerisinde hizmet verdikleri toplam il ve laboratuvar sayısını 7’ye ulaştıracaklarını belirtti.
Çiftçilerin ve son tüketicinin bilinçlenmesi ile Türkiye’nin daha kaliteli tarım ürünleri ile besleneceğini, çiftçinin daha çok kazanacağını ve son ürün kaybının önlenerek ekonomiye önemli katkı sağlanacağını vurgulayan Karapınar, kaliteli üretim ile Türkiye’nin bugünk tarım ihracatının katlanarak artacağını söyledi.
Faaliyetlerini İzmir merkezli olarak sürdüren, Manisa’da da bir laboratvuarı bulunan İnvenura’nın CEO’su Burak Karapınar, yeni yapılanmayla analiz, danışmanlık ve denetimi içeren entegre iş modeliyle hizmet verdiklerini paylaştı.
Karapınar: “40 milyon dolarlık daha yatırım yapacağız”
Türkiye pazarına 2014 yılı itibariyle girdikleri ve 2016 yılına kadar yaptıkları satın almalar ile büyüyerek güçlendiklerini belirten İnvenura CEO’su Karapınar, “Bugün faaliyetlerimizin yüzde 90’ını gıda alanında gerçekleştiriyoruz. T.C. Tarım Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren İnvenura Analiz Denetim Bitki Koruma Grubu’muz ağırlıklı İzmir olmak üzere bugüne kadar 20 milyon dolarlık yatırım yaptık. Her biri alanında uzman 95 kişilik ekibimiz ile başta Ege’deki çiftçilerimiz olmak üzere tüm Türkiye’ye hizmet sunuyoruz” dedi. Karapınar sözlerine şöyle devam etti:
“Katmadeğerli ürünlerle çiftçimizin daha çok kazanması için İzmir ve Manisa laboratuvarlarımızda analiz, danışmanlık ve denetimi kapsayan entegre hizmet modeli ile çalışıyoruz. Bu modeli Türkiye’de ilk defa uygulayan İnvenura Analiz Denetim Bitki Koruma Grubumuzun İstanbul şubesini ise bu yıl faaliyete alacağız. Böylece 2016 bitmeden laboratuvar sayımızı 3’e ulaştıracağız ve önümüzeki 3 yıl içerisinde ise ülkemize 40 milyon dolar daha yatırarak laboratuvar sayımızı 7 ilde toplam 7’ye ulaştıracağız.”
“Gıda güvenliği önemli, çünkü 200’den fazla hastalık gıda ile bulaşıyor”
Bugün dünyada ve Türkiye’de gıda güvenliğinin oldukça önemli bir hale geldiğinin altını çizen Karapınar, gıda yolu ile bulaşan 200’den fazla hastalığın alerjik reaksiyondan felce kadar pek çok farklı sonuç ile insan sağlığını tehdit ettiğini hatırlattı. Yanlış analiz sonuçlarının hem insan sağlığı hem de Türkiye ekonomisine önemli zararlar verdiğini paylaşan Karapınar, gıda güvenliğine dikkat edilmemesi halinde hamileler, bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin kalıcı hasar veya ölümcül risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.
“Katkı maddeleri kullanımının artması, gıda güvenliğine karşı tehdit”
Globalleşmenin, maliyetlerin düşürülmesi için yapılan sahteciliklerin, ürün dayanıklılığını artıran katkı maddeleri ve zirai ilaç kullanımının artması ile çevresel kirleticilerin gıdalara bulaşmasının gıda güvenliğini tehdit eden temel parametreler olduğunu paylaşan Karapınar şöyle devam etti:
“Dünyada ve Türkiye’de gıda güvenliği oldukça önemli bir konu haline gelmişken İnvenura olarak toprak, yem, su ve gıda başta olmak üzere tüketicinin daha sağlıklı ve kaliteli besine ulaşması için tedarik, üretim, paketleme ve sunumun da yer aldığı tüm süreçleri kontrol ediyoruz. İnsan sağlığını tehdit eden gıda kaynaklı fiziksel, kimyasal ve biyolojik riskleri tespit ediyoruz. Ayrıca kontrolsüz zirai ilaç kullanımını önlemeye yönelik üretici ve tüketici bilincinin gelişmesine katkı sağlıyoruz.”
“Türkiye’nin ekonomik kaybını önlüyor, iş ortaklarımızın itibarını koruyoruz”
İnvenura’nın hem gıda üretim süreçlerindeki hatalı uygulamalar sonucunda oluşan son ürün kaybını ortadan kaldırarak hem de uluslararası mevzuatlara uygunluk kontrolü yaparak dış ticaretteki ekonomik kayıpları önleyici bir görevi olduğunu da hatırlatan Karapınar, İnvenura’nın yaptıkları denetimlerle iş ortaklarının pazardaki ve paydaşları nezdindeki itibarlarını koruduğunun altını çizdi.