Hayvan sağlığı için profesyonel çözümler üretiyoruz diyen Atafen Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Tahir Yavuz: “Ata Fen, 33 yıldan beri veteriner aşı, veteriner ilaç, dondurulmuş sığır sperması, yem katkı maddeleri ve veteriner ekipmanları gibi çeşitli ürünler ile hayvancılık sektöründe yer almakta, üretim ve hizmet faaliyetlerini sürdürmektedir. Aşı Üretim tesisimiz, her tip bakteriyel veteriner aşılar üretebilecek şekilde dizayn edilmiştir. Tesisimiz, GMP (Good Manufacturing Practice) belgesine sahiptir.
Pandemi süresince gıdanın önemini gördük. Hayvansal proteinin de önemini biliyoruz. Sütü de, eti de, tereyağını da hayvanlardan elde ediyoruz. Onların bize verdikleri ürünleri kullanıyoruz. Bunu her hayvan yapmıyor, geviş getiren hayvanlar yapıyor. Bu fizyolojiyi inceleseniz hayranlık duyarsınız. Yediğiyle ürettiği arasında bir benzerlik yok ve bu büyük bir olaydır. Bunun sonunda masanıza gıda olarak geliyor. Bu olayın ne kadar kıymetli olduğunun insanlar farkında değil. Onun için biz firma olarak hayvancılığa yatırım yapıyoruz ve ülkemiz hayvancılığının gelişmesi için çaba sarf ediyoruz” dedi.
“Çiftlik kurmak isteyenler gelip çiftliğimizi görebilirler”
Türkiye’nin en modern çiftliğini kurduklarını belirten Tahir Yavuz, “Şu anda en yeni biz olduğumuz için en modernini biz yaptık. Ben ve ortaklarım, Amerika’da ne gördüysek hayata geçirmeye çalıştık. Oraya robotlar koyduk. Hayvanı robot sağıyor, buzağıyı robot emziriyor. 25 sene önce İsveç’te görüp başından ayrılamamıştım. Robotun içine yem koyuyorlar, hayvan içgüdüsel olarak yem yemeye geliyor. Robot da bunu okuyor, ben bu hayvanı 6 saat önce sağdıysam tekrar süt birikmiştir diyerek hayvan yemini yerken hayvanı sağmaya başlıyor. İnek de gayet mutlu, yem yiyor, sütünü veriyor. Sonra da temizliyor ve kurutuyor memeyi. Bu da sürü yönetiminin en önemli şartlarından biri. Tam Amerikalıların dediği gibi; memeyi sağıma öyle bir hazırlayacaksın ki, ağzını dayayıp içebileceğin kadar temiz olacak. Bu tarife göre makineler yapıyor. Neden robot? İnsanoğlu unutkandır, ihmalkardır. Çiftlik kurmak isteyenler gelip bizim çiftliğimizi görebilirler, seminer verebilirim. Bizim çiftliğimizde seminer odası var. Orada niyetim, gelen herkese sürü yönetimini anlatmak. Çok basit ama uygulayan yok” şeklinde konuştu.
Bioteknoloji bölümünde antiserum üretiliyor
Atafen Akademi Çiftliği Bioteknoloji Bölümü hayvan sağlığı konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Yavuz: “Bioteknoloji bölümünde plazmaferez cihazıyla hayvandan alınan kan, cihazdan geçerek kanda bulunan plazma alınıyor ve o plazmalardan antiserum üretiliyor. Antikor oranı yüksek olan kandaki plazmalardan elde edilen antiserumlar yeni doğan buzağılara enjekte edilerek onların olası hastalıklara karşı korunması sağlanıyor. Plazmaları alınan kan ise yeniden hayvana geri enjekte ediliyor.
Tam otomatik sağım sistemi
Modern teknoloji ile kurduğumuz Atafen Akademi Çiftliği’nde her şey teknolojiktir diyen Yavuz: “Sağım sırası gelen inek Delaval tam otomatik sağım kabinine girer, inek önündeki yemlikten yemini yerken cihaz önce memeleri dezenfekte ederek yıkar ve tam kurutur. Daha sonra dört memeye otomatik olarak yerleşen sağım başlıkları memelerdeki sütü ayrı ayrı ölçümleyerek boşaltır. Memeden çıkan süt, süt sağım makinesinden tanka gitmeden önce herhangi olası bakteri oluşumu ya da kan bulaşına karşı cihazda ön analizden geçer. Eğer süt ön analizden sorunsuz çıkarsa soğutma tankına gider. Ancak sorunlu ise diğer sütlere karışmadan ayrılır ve ayrı bir yerde toplanır. İnekten buzağıya ayrılması gereken süt miktarı cihaza girildiğinde buzağı için sütü de cihaz otomatik olarak ayırır. Tüm sağım işlemi bittiğinde inek bariyerden çıkar ve bir sonraki sağım için cihaz kendini otomatik olarak dezenfekte ederek temizler ve bir sonraki sağıma hazırlar.”
“Türkiye’yi aşı ile biz tanıştırdık”
İnsanlar gibi hayvanlarda da aşının çok önemli olduğunu belirten Yavuz, aşının önemi konusunda şunları söyledi: “Aşının olmadığı zamanları da yaşadık. Aşıyı ilk ithal eden de biz olduk. Türkiye’yi bazı aşılarla biz tanıştırdık. Örneğin; biz ilk defa Türkiye’ye koyunlar için 6’lı karma ithal ettik. Şimdi 9’lu yapıyoruz, 10’lusu yok mu diyorlar. Biz insanlara çok eğitim vermek zorunda kaldık çünkü aşının fikri yoktu. Şimdi fikri de var, kullanımı da var. Daha da yaygınlaştırmamız lazım. Ben bugüne kadar hep koruyucu hekimliğe kafamı yordum. Mikroplar artık antibiyotiğe direnç kazandılar. Antibiyotik kullanımının ana sebebi koruyamamamız. Türkiye hala koruyucu hekimliği öğrenemedi. Koruyucu hekimlikle ilgili kitap da yazdım.”
Sürü yönetimi çok önemli
Ülkemizde ‘Sürü Yönetimi’ deyince çobanlık anlaşılıyor maalesef diyen ve Sürü yönetimi konusunda kitabı da olan Tahir Yavuz, sürü yönetiminin önemi ile ilgili şunları söyledi: “Ben Türkiye’de sürü yönetimine kafayı yordum. Bir şirketimiz de var, adı da “Sürü Yönetimi” . Çobanlık bunun içinde bir parça. Devlet bir çoban okulu açtı ama çoban okulu diyemedi çünkü çobana kız vermiyorlar. Sürü yöneticisi okulu dedi. Bu biraz olayı hafife almaktır. Bu çok çaplı bir iş. Ziraat ve veteriner fakültelerinde okutulan derslerin toplamıdır. Sürü yönetimi hayvana iyi bakmak demektir. Amonyağı sevme hayvanını sev diyor. Amonyakla sevdalıyız. Bir ahırın içinde her tarafı kapatalım, amonyak dışarı kaçmasın. Amonyak kötü bir şey, hastalığı dışarı atmak lazım. Bir de soba yakan insanlar var. Hayvanın üşüyeceğini düşünüyorlar. Kitabımda temel ilkeler listesi var, bir tanesi de soğuktan korkma sıcaktan kork. Hayvan üşümez ama sıcaktan zarar görür. İnsanlar inek kültürüne alışkın değil. Kendileri gibi düşünüyor. İşkembemiz olmadığı için biz üşüyebiliriz. Ancak onların işkembesi var, sürekli enerji üretiyor. Yazın belli aylarda inekler döl tutmaz. 3 ay sonrasına kadar da o kötü tesir devam eder. Bu sıcaktan ötürü olur. Hatta ayağı da topal olur, bunu da başka yerden umarsınız ancak o da sıcaktandır. Süt de, tereyağı da işkembeden olur. İşkembe tamamen bir tabiat harikası. Neden başka hayvandan süt çıkarıp içmiyoruz da, işkembeli hayvanlardan içiyoruz? İşkembenin kerameti var. Yazın bu olayı hayvan rölantiye alıyor. Yazın serinletmek için 15 dakikada bir, 15 saniye sırtına su püskürtüyoruz, bu arada fanlar sürekli çalışıyor”
“Çiftliklere entegre çözümler sunuyoruz”
Atafen’in vizyonu ve misyonu konusunda da konuşan Tahir Yavuz: “Vizyonumuz; Hayvancılık üretiminde gelişmeyi sağlamak için üreticilerimizin karlılığını, sektördeki insanların ve hayvanların refahını iyileştirirken, çevresel ayak izlerini azaltmalarına destek olmaktır. Misyonumuz ise; kalıcı sonuçlar için üreticilerimizle birlikte çalışıyoruz. Tüm sığır, koyun, keçi, manda çiftliklerine entegre çözümler sunuyoruz. Hayvancılığın her alanında hizmet ederek liderlik ediyoruz. “Hayvanlar tatil yapmaz” ana fikri ile 7 gün 24 saat hizmet veriyoruz. Profesyonel ekibimizle dünyanın en kaliteli süt ve et üretimini yapmak için üreticilerimize destek olmaktır” dedi.