Anadolu’nun bin yıllardır en güçlü üretim birimi ve havzası daima tarım oldu. Bugün bu verimli toprakların bizlere sunduğu üretim hacminin dönüşümü ve tüm dünyaya ürün sağlayan bir nokta olması için Türk mühendis ve iş adamlarının girişimleri hem ekonomimiz hem de geleceğimiz için çok önemli. Kırmaksan markasıyla; zeytin yükleme elevatörleri, zeytin yıkama makinaları, zeytin kırıcılar, malaksörler ve zeytin hata kusur renk ayırma makinaları üreten Kırmaksan Makine Yönetim Kurulu Başkanı İlkan Kırdan sorularımızı cevapladı
“Üretiyor, satıyor ve kullanıyoruz”
Food Sektör: Kırmaksan ne zaman kuruldu anlatır mısınız?
İlkan Kırdan: KIRMAKSAN 2012 yılında faaliyetlerine santrifüj makinalarının üretiminde dünya lideri firmaların Türkiye distribütörlüğü ile başladı. Santrifüj teknolojileri konusunda dünyanın en büyük ve en eski firması olan Alfa Laval’in zeytinyağı bölümünün Türkiye distribütörüyüz. Dekantör separatör ve ana kumanda panelini Alfa Laval’den tedarik ediyoruz diğer kısımları biz imal edip komple bir sistem olarak müşterilerimize sunuyoruz.
Türkiye ‘de makine noktasında gerçekten büyük bir ihtiyaç var. Distribütörlük ve burada ilerleyiş kaydetmekte bizim için bir katkı süreci idi elbette ancak neden biz yapmayalım sorusunun cevabını yapabiliriz olarak verdiğimizde ilerleyişimiz biraz değişti. Artık bizzat yerli ve Türk mühendisler tarafından makinelerin üretimin gerçekleştiriyoruz. Bu üretim süreci hem ülkemizin yetişmiş beyin gücünün faal bir şekilde üretimde rol almasını hem de kendimize kaynak oluşturmamızı sağlıyor. Üretiyoruz ve hem satıyor hem kullanıyoruz. İçerde ve dışarda oldukça büyük bir sorunun çözümünü kendi içimize dönerek kendi gücümüze güvenerek çözdük diyebilirim.
Food Sektör: Kırmaksan olarak ihracat yapıyor musunuz?
İlkan Kırdan: Gıda sektörü hızlı tüketim sektörüdür. Hızlı tüketimin gerçekleşmesi ve ihtiyacın daima karşılanabilmesi için bizim üretimde sorun yaşamamamız gerekiyor. Üretim aksarsa, zinciri tamamlayan tüm halkalar aksıyor. Üretimde, yenilikçi bir bakış açısı teknolojiyi ve dönüşümü yakından takip eden bir sistemi benimsedik. Böylece ürettiğimiz dekantörler, separatörler, malaksörler, zeytin renk ayırma makinası, yedek parça ve servis hizmetimiz orta, küçük ve büyük ölçekli üretim tesislerinde yoğun talep görmeye başladı.
Her detayı planlayarak mükemmeliyetçi bir şekilde çalışmakla bunu elde ettiğimizin bilincindeyiz. Sorun henüz çıkmadan çözümleri türetmek, talepleri de yoğun hale getiriyor. Şu anda Çin, Orta Asya ülkeleri ve Tunus, Cezayir, Fas gibi ülkelere ihracat gerçekleştirmekteyiz. Bu sürecin daha geniş bir halkaya yayılması için çaba sarf ediyoruz.
“Kırmaksan olarak üreticinin destekçisiyiz”
Food Sektör: Kaliteniz konusunda neler söylemek istersiniz?
İlkan Kırdan: Kırmaksan tedarik konusunda bu güne kadar hep Avrupalı santrifüj makinaları üreticileriyle çalıştı, bu esnada onların kalite anlayışını ve teknolojilerini yakından öğrenme fırsatı buldu. Bu yüzden kendi kalite sistemini Avrupalı üreticilerin kalite sistemlerinden esinlenerek kurdu. Ürettiğimiz makinalarımız TSE ve CE belgesine sahiptir. Ayrıca şu anda distribütörü olduğumuz Alfa Laval firması ile yapılan sözleşmemiz gereği, Alfa Laval ile birlikte kombine edilecek olan tüm ürünlerimizin Alfa Laval kalite standardını karşılama zorunluluğu vardır.
Zeytin üretim makinelerinin üretiminde rol almanın özellikle altı çizilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Kaliteli zeytinin anavatanı Anadolu topraklarıdır. Bugün bile en değerli zeytin yine Anadolu’da yetişen zeytindir. Tüm dünyada tüketilen zeytinin üretiminde profesyonel makinelerin kullanılması kalitenin bir üst seviyeye taşınmasını sağlıyor. Ham maddeyi doğrudan vermek yerine üretim sürecinde rol oynamak Türk üretici için de daha cazip hale geliyor.
Burada Kırmaksan olarak üreticinin kendisini gerçekleştirme ve bir üst seviyeye taşıma, profesyonellik noktasında büyük destekçisi oluyoruz. Tabi ki sadece zeytin üretim makineleri noktasında değil ürünlerimizin tamamında neredeyse aynı etkinin varlığından söz edebilirim. Ham maddeye yakınlık üretim süreçlerini etkilediğinden ihraç ettiğimiz bölgedeki üretimi şekillendiren ana maddenin kalitesini arttıran makine teknolojimiz üreticinin lehine bir ticaret sürecini inşa ediyor.
Food Sektör: Teknoloji ve dijitale yatırım sürecinizle ilgili neler söylemek istersiniz?.
İlkan Kırdan: Teknolojiyi önemsemek herkesin dilinde şu sıralar. Üretimlerimizin fark yaratması günceli takip etmek ve teknolojiden asla uzak durmamak gerekiyor. Yeniliğin peşinde olmak için teknolojik alt yapınızın da sağlam bir şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Örneğin çok beğendiğiniz bir markanın yeni ürünü çıktığında onu haberlerden öğrenmekle direkt ana birimden öğrenmek arasında büyük bir zamansal fark vardır. İnovatif sistemler sayesinde değişimin ve ihtiyacın gerçekleştiği ilk an bu değişim sistemlerimize yansır. Kendi içimizde gerçekleştirdiğimiz üretimin faydasını burada görürüz, mühendislerimiz doğrudan zaman kaybına gerek kalmadan müdahale eder. Güncellenen sistemin eğitimi her birime hızlı ve etkili bir yöntemle aktarılır. Üretimdeki diğer birimler henüz ne oldu bir bakalım derken biz çoktan o yeniliği hayata geçirmiş oluyoruz. Bunu da yenilikçi ve teknoloji dostu yapıya borçluyuz.
“Yılda 100 adet kontinü zeytinyağı üretim tesisi kurabiliyoruz”
Food Sektör: Kırmaksan kaç kişilik bir ekiple ve ne kadar bir alanda faaliyet gösteriyorsunuz?
İlkan Kırdan: Kaliteli üretim için kaliteli bir ilerleme planımız var, oldukça kalabalık ve verimsiz bir kadronun yerine yüksek donanımlı bir kadroyu tercih ediyoruz. Kırmaksan’da 50 kişiyle birlikte anlattığım tüm sistemleri inşa ediyoruz. Buradaki sayı gözünüze az gelmesin oldukça yüksek bir üretim hacmimiz bulunuyor. Yine burada bizi destekleyen teknolojinin faydasından bahsetmesek olmaz. Balıkesir 2. Organize Sanayi Bölgesinde 5000 m2 alanda 50 çalışanı ile yılda 100 adet kontinü zeytinyağı üretim tesisi kurma kapasitesine sahibiz. Bu üretim hacmi ve alan planlamalar dahilinde büyüyoruz. Biz plansız işten verim beklemenin boş bir beklenti olduğunun farkındayız.
Bu bilinçle her adım planlı ilerliyor ve her adım bir üst seviye başarının kapılarını bizlere ve üreticilere açıyor diyebilirim. İçerde tamamlanması gereken süreçlerde sekteye uğramazsanız kendiniz dışarda çok güçlü ve gür bir sesle ifade edebiliyorsunuz. Dönüşüm ve kazanım bu yönde ilerlesin istiyoruz.
“Maliyetin düşmesi için yerli paslanmaz çelik üretilsin”
Bir gıda maddesini topraktan üreten çiftçinin yüzü gülmez ise o gıda ürününe dayalı tüm iş ve sanayi kollarının yüzü gülmez, ülkece başarısız oluruz. Devletimiz zeytin çiftçilerimizin sorunlarına çok iyi bir şekilde eğilmesi gerekmektedir. Makine imalat sektörü olarak ana problemimiz dolara endeksli dışa bağımlılıktır. Bizim ürettiğimiz makinalarımızın %80 i paslanmaz çelikten oluşmaktadır, Türkiye de paslanmaz çelik üretimi yoktur. Yerli üretim teşvik edilirse dışa bağımlılık azalır buna bağlı olarak fiyatlar dengelenir bu da hepimizin yüzünü güldürür.
Food Sektör: Hedefleriniz nelerdir?
İlkan Kırdan: Gelecek, bugünün yatırımının hayata geçtiği yerdir. Aslında bugün yaptığımız her şey yarının resmini ortaya çıkartır. Bizde bugün yaptığımız yatırımlarla gelecekte ülkemizin ve dünyanın en yenilikçi, en son teknoloji ürünlerini piyasaya sunan sektörün en güvenilir firması tanımının tam karşılığını doldurmak istiyoruz. Gelişim ve ilerleme hiç durmayan önü kesilemeyen süreçlerdir. Geri kalmak bir yana birkaç adım önden ilerlemek bizi hayalimize ulaştıracak yatırımımız.
Hem üreticinin hem de sektörün yüzünü güldüren bir marka olarak yükselmeye ve çalışmaya bu minvalde mesai harcama severek devam edeceğiz. Gelecek bizim için umutlu olduğu kadar, üreticimiz, tüketicimiz ticari büyüme kapsamında ülkemiz için de umutlu olacak, canı gönülden inanıyoruz.