Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.
Gün geçtikçe ağırlaşan ve çiftçinin sırtında yük yaratan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden Eskiyörük, yeni bakan için yol haritası niteliğindeki görüşlerini paylaştı. İzmir Kaya Termal Convention’da gerçekleşen Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, ‘Kooperatifleşmenin geliştirilmesine’ dikkat çekerek, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Tarımın Çözülemeyecek Sorunu Yok
Türkiye’nin dünya ülkeleriyel rekabet konusunda temel gücünün tarım olduğunu belirten Eskiyörük şunları söyledi: “Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip Türk tarımında yaşanan sorunlar ve kayıplar kader değildir. Doğru bir politika ile kaynaklarımızı iyi kullanırsak kısa bir sure sonra ithalat değil, ihracat yapan bir Türkiye yaratabiliriz..”
Çiftçiliğin güvenceli bir meslek haline getirilmesi gerektiğine değinen Başkan Eskiyörük, devletin destekleme ve müdahale politikalarıyla üreticinin zarar etmesini önlemesi gerektiğini savundu.
Eskiyörük, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’I oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılığı sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye konuştu.
.
Eskiyörük kooperatifleşme ile Türkiye’nin elde edeceği kazanımları ise şöyle vurguladı; “Kayıtdışılık ortadan kalkacak, haksız rekabet önlenecek. Fiyat istikrarı sağlanacak. Üretim maliyetleri düşecek, üreticinin kazancı artacak.. Hem üretici hem de tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenecek.”
Mahmut Eskiyörü’in Bakan Pakdemirli’ye sunduğu diğer çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Yeni Ulusal Tarım Politikası: Desteklemeler; üretimin planlanması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi gibi yapısal sorunların çözümünde kullanılmalı. Çiftçiye para veren değil, para kazandıran tarım politikası oluşturulmalı.
İthalat Durdurulmalı: Türkiye’de üretilebilirliği olan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemeli. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primler arttırılırsa ülkemiz 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelecektir.
Köyden Gençlere Çözüm: Köylerde mevcut gençlerin yerinde kalmasını sağlayacak projelere öncelik verilmeli.
Örgüt Yapısı Düzenlenmeli: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili tüm örgütler, tek genel başkanlık çatısı altında toplanmalı, karmaşa giderilmeli. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalı. Örnek: 62 Köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi
Prim önceden açıklanmalı : Havza bazlı destekleme yanı sıra, ürüne verilen destek primleri önceden açıklanıp, üretim planlanarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır.
Aile İşletmeciliği Korunmalı: Hayvancılığa yönelik yatırım teşvikleri, yeterli kaba yem üretecek arazisi olmayanlara verilmemeli. Tarımı şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalıdır. Küçük işletmeler kooperatif çatısı altında birleştirilerek büyük ölçekli hale getirilmeli.
Ortak İşletmeler Kurulmalı: Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük aile işletmelerini bir araya getirecek projeler uygulamak üzere mera vasfını yitirmiş alanlar kooperatiflere tahsis edilmeli.
Soğuk Süt Taban Fiyatının Belirlenmesi : Soğuk süt taban fiyatı = (1 kg kesif yem fiyatı X 1,3) olacak şekilde formül uygulanmalı: Et ve Süt Kurumu (ESK) kanalıyla uygulanan ‘Tozlaştırma Müdahalesi ‘sürekli olmalı.
Mahmut Eskiyörük ayrıca Bakan Bekir Pakdemirli’yi, başkanlığını yürüttüğü İzmir Tarım Grubu toplantısına da davet ederek, kendilerine her zaman destek olacaklarını ifade etti.